2 Hafta önceden planını yapmış, heyecandan uyuyamadığım son güne gelmiştim. Koskoca bir tarihi canlı canlı görme fırsatını yakalamıştım. Sonunda GünüBirlik İznik Turuma başlayacaktım. Yunanlıların, Bizanslıların, Selçukluların ve Osmanlının ayak bastığı, sayısız eser verdiği bu topraklara ben de adımlarımı sürüyecek, o tarih kokusunu içime çekecektim. Had safhada olan hayallerim ve beklentilerimle yola düştüm. Öncesinde hiçbir araştırma yapma gayesi taşımadım çünkü o tarihi; orada bizzat gözlemleyerek, sindirerek ve notlar alarak kavrayacaktım. Sabahın dördünde üzerime eşofmanlarımı geçirerek düştüm yollara; ‘’Eda amacın resim çektirmek değil, resim çekmek dedim kendime kıyafetlerin rahat olmalı, toza toprağa bulanmalısın…’’ İlk yanılgımı İdo’da yaşadım. Hayalim de koca bir feribot vardı ve bindiğim feribot çok küçüktü, içinde denizi bile göremiyordum… Halbuki güneşin doğuşunu denizde izlemek için o kadar erken saatte yola düşmüştüm. 1.30 saatlik yolcuğun ardından Yalova’daydı