Ana içeriğe atla

Tarihin İçinde Fantastik Bir Yolculuk- Floransa Büyücüsü / Salman Rushdie



“Büyücülük için iksirlere, cinlere ya da büyülü asalara ihtiyaç yoktur. Tatlı dilli bir ağızdan dökülen sözcükler tılsımın ta kendisidir.”
Tarihin İçinde Fantastik Bir Yolculuk- Floransa Büyücüsü / Salman Rushdie

Aylar öncesinde kitapçıda onlarca kitabın arasından bana seslenen bu kitap ile göz göze geldiğimde elime almış ve dakikalarca incelemiştim. Arka kapakta ki kısa yazı beni oldukça meraklandırmış, kasaya gidene kadar elimden bırakmamıştım. Bu hikaye ile tarihin içinde fantastik bir yolculuk yapacağımı hissetmiş, heyecanla eve gelmiştim. Ancak aldığım hızda kitaba başlayamamıştım. Haftalar sonra kitaplığımın arasından artık beni oku, cümlelerim altını çizmeni bekliyor, dedi bana Floransa Büyücüsü…
Bölümlü kitapları okumayı çok sevdiğim için kitaba başlamam ile birlikte bölümler birbirini kovaladı. Bu bölümü okuyayım, bu bölümü de okuyayım derken uyumak yerine kitabı okumaya devam etmek istedim. Yaklaşık dört gün içinde bitirdim. Kitap akıcı ve sürükleyiciydi.
Kurguların içinde kayboldum, o eski çağlardan günümüze gelmek istemedim. Kitap bir büyü etkisi altında bana kendini okutturuyordu sanki. Kitapta gezginler, serüvenciler, anlatıcılar hepsi sanki karşınız da size kendi anılarını anlatıyor gibiydi. Çok fazla tarihi bilgi de içeriyordu. Öyle ki Salman Rushdie; “ bu kitabı yazmak için yıllarca okuyup araştırma yapmam gerekti” demiş. Tarihin içinde masallarla, entrikalarla, büyülerle ilerliyorsunuz. Türk toprakları, İtalya, Hindistan’ı bir de bu efsaneler ile hem dinliyorsunuz hem de tanıyorsunuz. Masallar bazı zamanlar tanıdık, bazı zamanlar zorlayıcı. Masal masalı doğuruyor ve size keyifle okumak kalıyor. Okumak derken sanki dinliyormuşsunuz gibi bir izlenim yaratıyor.
Moğollar, Osmanlı ve Babür imparatorlukları ve Rönesans Floransa’sının tarihine ve kültürüne göndermeler yapan, bölgenin tarihini masallarla kaynaştıran bir yapıt. Kitabı okurken din, ahlak, geleneklerle ilgili sorgulayıcı cümleler beni şaşırttı. Gayet dozunda ve güzel mesajlar verilmişti.
Kitaptaki cinselliğin odağı olan güzeller güzeli Floransa Büyücüsü, aslında erkekler dünyasında kendi kaderine hükmetmek isteyen bir kadın; ama giderek kocaman hükümdarların yazgısını bile değiştiriyor ve en parlak dönemlerini yaşayan Mugal payitahtı ile Floransa’nın toplumsal yaşamlarında bir dönüm noktası oluşturuyor. Özellikle hükümdarların, ileri gelen askerlerin kadına bakış açıları bana şu sözü hatırlatıyor; bir devleti erkek yönetir ancak bir erkeği de bir kadın yönetir.
Kitaptaki karakterlerin hayal dünyasında kendi hayallerinizin bir kopyasını bulabilecek, bu hayaller dozunu aştığında ne kadar tehlikeli olabileceğine tanık olacaksınız. Ve hayaller dünyada somutlaşabiliyorsa, bunun tam tersi de olabilir, kitapta bu durum; “dünyalar arasında ki sınır bir taraftan aşılabiliyorsa, diğer taraftan da aşılabilirdi. Bir hayalperest, hayallerine dönüşebilirdi.” denilerek dile getirilmiş.
Dünyanın neresinde olursa olsun insan aynı insan arzular, istekler, hırs… Kitap öylesine içine çekiyor ki olayı tamamıyla anlamanız için bitirmeniz gerekiyor. Gerçekler mi kurgulaşır, yoksa kurgular mı gerçekleşir size öylesine sorgulattıyor. Ya hepimiz bir büyünün etkisindeysek?
Kitapta en etkilendiğim durumlardan biri sonunda oldu diyebilirim. Kötülük yanlış kişiye yapılmıştı, bu kişi bir büyünün koruması altında ve kendisine iyilikle yaklaşanları mükafatlandırırken, kötülük yapanları cezalandırıyordu. Ve bu durum bir Han’ın çökmesine neden oldu denilebilir.
Kitapta öyle güzel cümleler vardı ki paylaşsam mı paylaşmasam mı karar vermem güç oldu. Ben bir kaçını sizle paylaşmak istedim.
“Bir insanın kendisiyle barışık olabilmesi için herkesle barış içinde olması gerekiyordu. Sulh-ı küll, topyekün barış.”
“…Deli değildi. Şah, sadece var olmaya kanaat etmek istemiyordu. O, dönüşmek istiyordu.”
“Dünyanın geri kalanı başkalarının olsun; müstahkem taş duvarlarla çevrili bu alan onundu.”
“Kadınlar, erkekler hakkında erkeklerin çoğunun sandığından daha az düşünürler. Kadınların, erkeklere erkeklerin onlara olduğundan daha az ihtiyacı vardır.”
“Dünya bir köprüdür. Üzerinden geçin ama mesken kurmayın.”
“-Baksana! Küçük adam! Bu yollardan hangisi Agra’ya gider?
-Beyim bu yolların hiçbiri bir yere gitmez.
-Öyle şey olur mu ?
-Yollar hareket edemez, dolayısıyla bir yere gidemezler.” J
“Zayıfların çığlığı günün birinde kudretlileri sağır edebilirdi.”
“Belki de insanlığın laneti budur, Birbirimizden çok farklı olmamız değil, birbirimize çok benziyor olmamızdır lanetimiz.”
“Ancak her şeyin en berrak göründüğü an, aslında tehlikenin en yakın olduğu andır.”
“Umutları yolun ilerisini aydınlatmak yerine bir harabe halinde arkalarında yatıyordu.”
“Yaşayan bir ölü olmak, gerçek ölümden daha korkunç, çünkü yaşayan ölüler kırılan kalplerinin acısını hissetmeye devam ediyor.”
“Bütün insanlar aynı ölçüde ahmaktır.”
“…Eski benliğiyle buluşmayı düşlerken sonsuza dek kaybolup gitmişti.”
“…Gelecekte uygarlık değil şiddet hüküm sürecekti.”

Ve daha nicesi… 429 sayfalık bu kitabı okunacaklar listenize eklemenizi tavsiye ederim. Ayrıca kitapta Salman Rushdie’nin 6 Sayfalık araştırma kaynaklarını inceleyebilirsiniz.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İnsan Neyle Yaşar? / Mum

"'Göze göz, dişe diş' dendiğini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, kötüye karşı direnmeyin." (Matta, 5:38-39. baplar) “Bu olay derebeylik zamanlarında yaşandı. Her türden derebeyi vardı o zamanlar. Tanrı ve ölüm korkusu olan, insana merhamet etmeyi bilenler de vardı, hatırlamaya bile değmeyecek, köpek gibi olanlar da. Fakat en kötüleri, çamurun içinden çıkmasına rağmen prens olmuş gibi davranan, toprak köleleri arasından yükselip amir olanlardı! Herkes en çok onlardan çekiyordu.”  Diyerek başlıyor  hikaye. Köylülere eziyet eden bir kâhyayı anlatıyor. Burada ana karakter “kötü” bir insan. Kötülüğü ise hırsından geliyor. Yükselerek bir köye kâhya olmuştur. Ancak köylülere eziyet etmektedir. Kraldan çok kralcılık taslıyor diyebiliriz. “Kâhya eline gücü geçirir geçirmez köylülerin tepesine bindi. Onun da bir ailesi –karısı ve evli iki kızı- vardı, epey de para biriktirmişti: Günaha girmeden, rahatça yaşayıp gidebilirdi, ama hırs dolu olduğun

İnsana Ne Kadar Toprak Lazım / İnsan Neyle Yaşar?

Bu öyküyü çok küçükken okumuştum. Yıllar geçtikten sonra tekrar okuduğumda bu kadar hafızamda yer etmiş olmasına şaşırmıştım. Öykünün tümünü hatırlıyordum. Öyküyü yeniden okuduğumda çok etkilendim. Büyük ihtimalle küçükken okuduğumda da bu denli etkilenmiştim. İnsanın aç gözlülüğü belki bu kadar açık, nazik ve zekice anlatılabilirdi. Aza kanaat etmeli. Aslında bundan bir 10 yıl önce kendi çevremde de bu böyleydi. Herkes her şeyi paylaşır, herkes halinden memnundu. Kimse daha fazlasını aç gözlülük ve ya göstermek için istemezdi. Kendi hayatını ileri taşımak herkesin hayalidir. Benimde öyle ancak, bu hırsla ve aç gözlülük yüzünden olmamalı. Bilinçlice eldekilerin keyfini çıkarırken gelmeli daha fazlası. Böyle olursa eğer hayatın tadının daha iyi çıkacağını düşünüyorum. Hep daha fazlasını isterken, ömür bitiyor bir hiçlik içinde. Özellik son zamanlar da, artık hemen hemen herkes halinden şikayetçi. Herkes daha fazlasını istiyor ama kimse daha fazlasının ne olduğunu bilmiyor. Çü

En Ünlü Güney Koreli Erkek Artistler Doğum Tarihleri, Burçları ve Dizileri

      Konumuz Kore olunca aklımıza ilk gelen diziler ve oyuncular oluyor. Erkekleri yakışıklılığı ile kızları sevimliliğiyle gözlerimize adeta şölen yaşatıyor. Benim de boş zamanlarıma ve uyku tutmayan gecelerime sık sık eşlik ediyor Koreli yapımlar. Bir dizi bitti mi hemen oyunculara ilgim yöneliyor ve tabi ki ilk olarak doğum tarihleri sonrasında da burçları merakımı cezbediyor. Bunun için en beğendiğim oyuncuların doğum tarihleri, burçları ve en popüler dizilerini hem kendim için hem de sizler için bir liste halinde hazırladım.  😍 En Ünlü Güney Koreli Artistler Doğum Tarihleri, Burçları ve Dizileri Listesi; Ji Chang Wook: 5 Temmuz 1987 ve Yengeç Burcu Dizi Önerisi: The K2, Healer           Lee Jong Suk: 14 Eylül 1989 ve Başak Burcu Dizi Önerisi: W, Pinocchio, Doktor Stranger ·          Park Hae Jin: 1 Mayıs 1983 ve Boğa Burcu Dizi Önerisi: Bad Guys, Man x Man Kim Woo Bin: 16 Temmuz 1989 ve Yengeç Burcu Dizi Önerisi: The Heirs,