Ana içeriğe atla

Criminal Minds Kore Dizisi


Criminal Minds 

criminal minds kore konusu, Dizi-Film, aksiyon kore dizisi önerisi, Criminal Minds Kore Dizisi, dram kore dizisi, criminal minds kore,


Aksiyonlu, gerilimli Kore dizileri ararken Two Weeks’ten izlediğim Lee Joon-Gi aklıma geldi. Oynamış olduğu dizlere bakarken Criminal Minds hoşuma gitti, diğer oyuncular içinde Good Doctor’dan tanıdığım Moon Choe-Won’un da bu dizide oynadığını gördüm. E tanıdığım oyuncular var, konusu da gayet iyi derken başladım izlemeye. İlk bölümünü yaklaşık 3 günde izledim. Evet evet 3 günde. İlk bölümü bana baya sıkıcı geldi. Ben Amerika’da ki versiyonunu da seyretmemiştim. O yüzden dizi ile ilgili pek bir fikrim yoktu.

Fakat totelde çok sıkıldığım bölümler oldu. Dizide her bölümde farklı bir suç ele alınıyor ancak bir bela var ki başlarında. Koskoca Kore bir adamı yakalayamadı. Bu durumu çok saçma bulmuştum. Konu Kore olunca başrollerin her işi üstünlükle halletmesini bekliyor insan. Ben dizide Lee Joon-Gi’yi daha aktif bekliyordum. Beklentimin altında kaldı senaryodaki karakteriyle.

Tabi böyle yazdıklarıma bir bakınca sanki diziyi beğenmemişim gibi bir anlatım oldu. İlk bölümü 3 günde izlemiş olsam da dizi akmaya başlayınca hiç başından kalkmadan bitirmek istedim.

Dizinin konusu; Profilcilerle birlikte ajanların seri cinayet davalarını suçluların bakış açısıyla çözmesi. Dizinin finali de bence tatmin edici değildi. Daum da oldukça düşük.Ben genel hatlarda diziyi beğendim ve ya beğenmedim diyemem. Ancak boş bir vakitte izlenebilecekler arasında gördüğüm bir dizi.

Tür: Dram, Aksiyon, Gizem
Yönetmen: Yong Yun- Ho, Lee Jung-Hyo
Senarist: Hong Seung-Hyun
Daum: 3,5
Bölüm Sayısı: 20
Yapım Yılı: 2017

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İnsan Neyle Yaşar? / Mum

"'Göze göz, dişe diş' dendiğini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, kötüye karşı direnmeyin." (Matta, 5:38-39. baplar) “Bu olay derebeylik zamanlarında yaşandı. Her türden derebeyi vardı o zamanlar. Tanrı ve ölüm korkusu olan, insana merhamet etmeyi bilenler de vardı, hatırlamaya bile değmeyecek, köpek gibi olanlar da. Fakat en kötüleri, çamurun içinden çıkmasına rağmen prens olmuş gibi davranan, toprak köleleri arasından yükselip amir olanlardı! Herkes en çok onlardan çekiyordu.”  Diyerek başlıyor  hikaye. Köylülere eziyet eden bir kâhyayı anlatıyor. Burada ana karakter “kötü” bir insan. Kötülüğü ise hırsından geliyor. Yükselerek bir köye kâhya olmuştur. Ancak köylülere eziyet etmektedir. Kraldan çok kralcılık taslıyor diyebiliriz. “Kâhya eline gücü geçirir geçirmez köylülerin tepesine bindi. Onun da bir ailesi –karısı ve evli iki kızı- vardı, epey de para biriktirmişti: Günaha girmeden, rahatça yaşayıp gidebilirdi, ama hırs dolu olduğun...

İnsana Ne Kadar Toprak Lazım / İnsan Neyle Yaşar?

Bu öyküyü çok küçükken okumuştum. Yıllar geçtikten sonra tekrar okuduğumda bu kadar hafızamda yer etmiş olmasına şaşırmıştım. Öykünün tümünü hatırlıyordum. Öyküyü yeniden okuduğumda çok etkilendim. Büyük ihtimalle küçükken okuduğumda da bu denli etkilenmiştim. İnsanın aç gözlülüğü belki bu kadar açık, nazik ve zekice anlatılabilirdi. Aza kanaat etmeli. Aslında bundan bir 10 yıl önce kendi çevremde de bu böyleydi. Herkes her şeyi paylaşır, herkes halinden memnundu. Kimse daha fazlasını aç gözlülük ve ya göstermek için istemezdi. Kendi hayatını ileri taşımak herkesin hayalidir. Benimde öyle ancak, bu hırsla ve aç gözlülük yüzünden olmamalı. Bilinçlice eldekilerin keyfini çıkarırken gelmeli daha fazlası. Böyle olursa eğer hayatın tadının daha iyi çıkacağını düşünüyorum. Hep daha fazlasını isterken, ömür bitiyor bir hiçlik içinde. Özellik son zamanlar da, artık hemen hemen herkes halinden şikayetçi. Herkes daha fazlasını istiyor ama kimse daha fazlasının ne olduğunu bilmiyor. Çü...

Kıvılcımı Söndürmeyen Ateşi Zapt Edemez

İnsan Neyle Yaşar? Kitabının ikinci öyküsüydü bu hikaye. Başlığı okumamla beraber merak etmeye başlamıştım bu öyküyü. Hani bazı cümleler vardır, insanın içine dokunur işte böyle olmuştu. Daha başlıkta içime dokunmuştu. Bu kısa öykü bir hayat dersi aslında. Nefret küçük bir kıvılcım olup yüreğimizde ki yerini aldığında kendimizi haklı çıkarmak adına her yola sürükleyebiliriz. Nefret yüktür derler ya işte öyle… Bu hikayede de nefretin aslında en çok kime zarar verdiğini net bir şekilde göreceğiz. Bir yumurtadan başlayan, her şeyi koca alevlere dönüştüren bir öfke anlatılıyor bu öyküde. Aslında ilk başlarda huzurlu bir komşulukları vardı bu öyküde ki insanların. Sonra bir gün tavuk karşı komşunun arsasına girer ve bir yumurta kayıptır. Önce kadınlar başlar kavgaya. Bir yumurtadan sebeple… Sonra erkeklerde dahil olur bu kavgaya. Öyle büyür öyle büyür ki bu kavgalar. Artık birbirlerini şehre gidip mahkemeye vermekten neredeyse topraklarıyla uğraşacak vakit bulamamışlar. Tabi ...